WhatsApp’in Sıradışı Yolculuğu
Girişimcilik özgür bir ruh ister. Giriştiğiniz iş ne iş olursa olsun ona karşı tutkulu olmalı ve hayalinizi gerçekleştirmek adına ezber bozmayı göze almalısınız. Şu an hemen hemen tüm telefon kullanıcılarının telefonlarında yüklü olan WhatsApp’ın yaratıcıları da başarıyı böyle yakaladı. Hayal kırıklıklarına uğradılar, başarısız oldular ama vazgeçmeden bu yolu yürüdüler. İlham veren girişim hikayeleri serimizde bugün: İletişim anlayışımızı baştan aşağı değiştiren Whatsapp.
Yolculuk başlıyor
Evet, bu bir yolculuk hikayesi ve başlangıcı da yolculuğa dayanıyor. Brian Acton ve Jan Koum dünyayı dolaşmak için işlerinden ayrılıyor ve kafalarında planladıkları yolculuğa başlıyorlar. Fakat işler planladıkları gibi gitmiyor ve kısa bir sürede bu gezi için ayırdıkları birikim suyunu çekmeye başlıyor. Hal böyle olunca ikili hayal kırıklığına uğruyor ve istemedikleri halde Facebook’ta çalışmaya başlıyor. Oysa bu hayal kırıklığı onlar için yeni bir kapı açacak ve bu kapının ardında büyük bir başarı onları karşılayacak.
Potansiyeli keşfetmek
Tarihler Ocak 2009’u gösterdiğinde Jan Koum bir iPhone satın aldı ve çok geçmeden uygulama endüstrisi için büyük önem taşıyan App Store’nin potansiyelini keşfetti. Koum, kullanıcıların isimlerinin yanında durumlarının da bulunduğu bir uygulama yaratmak istiyordu. Bu fikrini Brain Acton ile paylaşan Jan Koum, arkadaşından da destek aldı ve ikili Alex Fishman’ı ziyaret etmeye başladı.
Ancak ortada önemli bir sorun vardı. Bu fikri bir iOS geliştiricisinin yardımı olmadan uygulamak olanaksızdı. Bu yüzden Alex, onları RentACoder.com’da bulduğu bir Rus geliştirici Igor Solomennikov ile tanıştırdı.
Engelsiz yol yoktur
Elbette başlangıçta biraz zorlandılar fakat tüm başarılı girişimciler gibi onlarda treni rayda tutmayı bildi ve yollarına devam etti. Sonunda 24 Şubat 2009’da Koum, iOS uygulamasını geliştirmeyi başardı. Durum özelliğini birebir karşıladığını düşündüğü için ¨WhatsApp¨ ismini uygun gördü. Fisherman de dahil WhatsApp fikrini birçok kişi beğenmedi. Ayrıca pili bitirmesi ve uygulamanın çökmesi gibi konular da Koum’u hayal kırıklığına uğrattı. Bir noktada bu hayalinden vazgeçme noktasına gelen Koum, iş aramaya başladı. Fakat o anlarda Koum ile konuşan Acton ¨Eğer şimdi vazgeçersen aptal durumuna düşeceksin. Sadece birkaç ay daha zaman ver.¨ diyerek onu oyuna geri döndürdü.
Yine yeni yeniden!
Haziran 2009’a gelindiğinde Apple push notification güncellemesini paylaştı. Bu güncellemenin amacı kullanıcılara yüklü bir uygulamayı kullanmadıklarını hatırlatmaktı. Bundan ilham alan Jan Koum, durum değişikliklerini bildirim olarak gönderen bir düzene gitti. Fishman’ın Rus arkadaşları bunu eğlenceli buldular ve etrafındaki arkadaşlarıyla birlikte “Geç uyandım” veya “Konuşamıyorum, spor salonundayım” gibi durum güncellemelerini kullanmaya başladılar.
Aslında bu özellik anlık mesajlaşmaya dönüşmedi fakat kullanıcılar durum değişiklikleriyle ¨ne yapıyorsun?¨ anlamına gelen ¨Whats’up?¨ sorusuna karşılık olarak durumlarını değiştirmeye başlayınca Jan Koum bunu bir fırsat bilerek kısa süre sonra durum uygulamasının işletim modelini internet tabanlı bir anlık mesajlaşma uygulamasına çevirdi. 2.0 versiyonu bu şekilde ortaya çıktı. Koum bu durumu, ¨Dünyanın bir ucundaki bir kişiye, her zaman yanınızda olan bir cihazla ulaşabilmek, oldukça güçlü bir fikirdi” diyerek anlatıyor.
Yükseliş başlıyor
Anlık mesajlaşma uygulamalarına olan talebin farkına varılmasının ardından WhatsApp 2.0 beta aşamasına geçildi. Bu aşamada insanlar sadece bir telefon numarası ile giriş yapma ve operatör SMS planları yerine sadece interneti kullanarak mesaj gönderme fikrini sevdi ve WhatsApp önemli bir ivme kazandı. WhatsApp sadece bu dönemde 250.000 kullanıcıya ulaştı.
Aslında Brain Acton bu döneme kadar WhatsApp’ta o kadar da aktif değildi. Fakat Acton’un beş eski Yahoo çalışanını 250.000 dolarlık yatırıma ikna etmesiyle durum değişti ve Acton aktif bir konuma geldi. Bu durum WhatsApp’in ivme kazanmasını sağladı ve uygulama finansman desteğinin yanında deneyimli bir kurucu ortağa da kavuştu.
2009’un Kasım ayında beta aşaması sona erdi ve uygulama App Store’da yerini aldı. Uygulama bu olay ile hem ABD’de hem de dünyada SMS’e alternatif bir yöntem olarak isminden söz ettirmeye başladı. 2009 yılında dünyadaki operatörler SMS ve ücretsiz konuşma paketleri satmakla meşguldü ve WhatsApp için herhangi bir teşvik söz konusu değildi. Fakat ekip kullanıcı sayılarının artışını iyi okudu ve iki yıl içerisinde OS, Android ve Windows OS desteği ekledi.
Fedakarlık süreci
İşler daha da ciddiye bindiğinde ekip bir depo kiraladı ve ucuz mobilyalarla burayı döşedi. Bundan sonraki süreç için fikirler burada üretilecekti. Koum ve Acton birkaç yıl boyunca ücretsiz bir şekilde çalıştı ve ilk günlerde tek büyük maliyetleri doğrulama metinleri göndermekti. Bunu da telafi edebilmek adına ücretli iş modeli gündeme geldi. Uygulama yatırımlardan daha hızlı ilerliyordu. Bunu iyi okuyan ekip 0,99 $ ile ücretli modele geçiş yaptı. Ayrıca bu dönemde fotoğraf gönderme özelliği de eklendi. Ödemeli sisteme geçilmesine karşın kullanıcı sayısı gün geçtikçe daha da artış gösterdi.
Basın ve şöhretle mücadele
Aslında Jan da Brain da basından kaçma eğiliminde olan kişilerdi. Ana odak noktaları WhatsApp’tı ve bunun dağılmasını istemiyorlardı. 2011 yılında WhatsApp App Store’da en çok ilgi gören 20 uygulamadan biri arasına girmişti. Ekibe göre basın yarattığı gürültüyle ürüne odaklanmayı zorlaştırıyordu.
Ekip reklamlarla ürün arasına bir mesafe koymak istiyordu. Birçok yatırımcı bu modelle karşılarına gelse de ekip bunu reddetti. Sequoia Capital’in ortağı Jim Goetz oldukça ısrarcıydı ve 8 ay boyunca ısrarcı olmaya devam etti. Sonunda ekiple buluşmayı başaran Goetz, firmanın %15’i için 8 milyon dolarlık yatırım teklifinde bulundu. Goetz reklamlar konusunda baskı kurmayacağının sözünü verince ekip ikna oldu ve anlaşmaya varıldı.
Bu anlaşmadan tam iki yıl sonra (Şubat 2013) kullanıcı sayısı büyük bir artış gösterdi ve 200 milyona ulaştı. Ekipteki çalışan sayısı da 50’ye yükseldi. Kurucular işletme modelini uygulamanın ilk yıl boyunca ücretsiz olarak sunulduğu bir abonelik modeliyle değiştirdiler, ancak deneme süresi sona erdikten sonra kullanıcılardan yıllık 1 ABD doları abonelik ücreti alındı.
Facebook işin içine giriyor
2014 yılına gelindiğinde Facebook 19 Milyar Dolar karşılığında WhatsApp’i satın aldı. Üstelik bu süreçte WhatsApp Facebook’un gelecekteki büyük rakibi olarak görülüyordu. Facebook Messenger’a rakip görülen WhatsApp kısa bir sürede rüştünü ispat etti.
Aslında bakıldığında bu yatırım Facebook için stratejik bir öneme sahipti. Facebook gibi reklam odaklı bir platform için WhatsApp ve verileri, resmen bir hazine anlamına geliyordu.
Kısa bir süre sonra beklenen oldu ve Facebook mevcut WhatsApp iş modeline müdahale etti. Başlangıçta, doğrulanmış telefon numarası, durum, ekran resmi ve WhatsApp kullanma sıklığı gibi veriler ana şirketle paylaşıldı ve daha sonra da iş dostu hale getirmek için özellikler eklendi.
Kuruculara veda etme zamanı
Şirket Facebook’un isteklerini daha fazla yerine getirme yoluna gidince Brain Acton Facebook’tan ayrıldı ve Signal Foundation üzerinde çalışmaya başladı. Bu olayın ardından Facebook, WhatsApp Business üzerine eğildi ve WhatsApp pazarlamanın önü daha da açılmış oldu.
Bu bir başarı hikayesi
Brian Acton ve Jan Koum, WhatsApp ile büyük bir başarıya imza attı. Reklamsız bir şekilde ilerleyen ve tüm dünyanın kullandığı bir uygulama yaratmak, başlı başına harika bir hikaye anlamına geliyor. Özellikle paranın bu denli önemli olduğu bir çağda reklamların peşinden koşmak yerine kullanıcı ilgisine yönelmek oldukça cesur bir hareket olarak değerlendirilebilir.
Bugün 180 ülkede 1,5 milyardan fazla kişi WhatsApp’i kullanıyorsa Acton ve Koum hayallerine ulaşmış demektir.