Twitter İmparatorluğu
Twitter, tüm dünyada en çok kullanılan sosyal medya uygulamalarından biri. Peki tüm dünyaya hızlı bir şekilde yayılan ve dünya liderlerinden sanatçılara kadar pek çok insanın aktif bir şekilde yer aldığı Twitter, bugünlere gelene dek neler yaşadı, hangi aşamalardan geçti ve başarıyı nasıl yakaladı? İlham veren girişim hikayeleri bölümümüzde bugün Twitter’ı inceliyoruz.
Jack Dorsey, şimdilerde günde 500 milyon gönderiye ev sahipliği yapan, aylık 326 milyon aktif kullanıcılı bir sosyal medya şirketinin CEO’su ve San Fransico sahilindeki malikanesinde yaşıyor. Fakat hiçbir başarı kolay bir şekilde elde edilmez ve Dorsey de tüm bunları başarırken büyük zorlukların üstesinden geldi.
Başlangıçlar her zaman zordur
Twitter, 2006 yılında Twitter’ın kurucu ortağı Jack Dorsey’in bir fikri olarak ortaya çıktı. Aslında Dorsey Twitter’ı başlangıçta SMS tabanlı bir iletişim platformu olarak hayal ediyordu. Bu platformda arkadaşların birbirini takip edebileceğini düşünen Dorsey, mesajlaşmaya benzeyen fakat belli ölçüde klasik mesajlaşmanın dışına çıkan bir platform hayal ediyordu. Kafası bu fikir ile meşgul olan Jack Dorsey, Podcasting şirketi Odeo’daki bir beyin fırtınası oturumu sırasında SMS tabanlı bu platformu Odeo’nun kurucu ortağı Evan Williams’a önerdi.
Evan ve kurucu ortağı Biz Stone, Dorsey’e ¨projeye daha fazla zaman harcamalı ve daha da geliştirmelisin¨ şeklinde önerilerde bulundular. Fakat o gün bu önerilerde bulunan Ewan Williams, ileride bu projeden etkilenecekti.
Twitter ilk zamanlarında ¨twtrr¨ olarak adlandırıldı. O yıllarda alan adları için bu tarz kelime oyunları sıklıkla kullanılıyordu. Ardından yazılım geliştirici Noah Glass, alan adının final versiyonu olan ¨Twitter¨ı aktif hale getirdi.
Girişimciler tesadüfleri sever
Dorsey’in Twitter fikrini geliştirip hayata geçireceği yer olan Odeo’ya girişi ise bir tesadüfe dayanıyor. Jack Dorsey bir kafede kod yazarken kapıdan Evan Williams giriyor. Silikon Vadisin’de belli bir üne sahip olan Williams’ı gören Dorsey, daha ilginç bir iş aradığına karar vererek Williams’a mail yoluyla özgeçmişini gönderiyor. Birkaç iş görüşmesinin sonrasında da Dorsey Odeo’nun bir parçası oluyor. Bu gelişmeden sonra Jack Dorsey için yeni bir dönem başlıyor.
Odeo 2005 yılına gelindiğinde zor günler yaşıyor. Büyük beklentiyle hazırlanan projeler başarısız oluyor ve umutsuz durumda olan Evan Williams, bu durumda kurtulmak için ilginç bir yol izliyor. Williams, Odeo çalışanlarına günlük görevlerini beklemeye almalarını ve sahip oldukları herhangi bir yan proje üzerinde çalışmalarını söylüyor. Ayrıca bu konuda bir hackhaton düzenliyor.
Twitter filizleniyor
Aslında Evan Williams’ı bu yola sevk eden durumlardan biri Dorsey’in ¨durum¨ ismini verdiği konsept (bugün tüm dünyada ¨status ¨olarak kullanılan konsept). Bu fikir Dorsey’in kullanıcıların aktif olmadıklarında bile mesaj gönderebildikleri liveblogging fikrinden geliyor. Dorsey buradan yola çıkarak kullanıcıların halka açık mesajlarını paylaşabileceği bir platform fikrini ortaya çıkarıyor ve zaman kaybetmeden bu fikri Noah Glass’a iletiyor. Glass da bu harika fikri Odeo yönetim kuruluna sunarak bir devrin başlamasına ön ayak oluyor.
Son hackhaton sırasında Dorsey, Twitter’ın ilk versiyonunun sunumunu gerçekleştiriyor. Williams projeyi dinlediğinde oldukça etkileniyor ve yatırım yapılacak bir proje olduğuna karar veriyor. Bu süreçten sonra Twitter hızlı bir şekilde hayata geçiyor.
İlk tweet ile birlikte yeni bir dönem başladı
Tarihler 21 Mart 2006’yı gösterdiğinde Jack Dorsey ilk tweetini yazdı ve paylaştı. Bu tweette ¨twttr’ımı kuruyorum¨ yazıyordu. Bu tweet ile birlikte yeni bir dönem başlamış oldu. Twitter öylesine büyüdü ki hayal sınırlarını zorlayan bir kitleye ulaştı. Bugün Twitter’ın aylık olarak 330 milyon kullanıcısı var. Günde 500 milyon tweet atılıyor. Günlük aktif kullanıcı sayısı ise 152 milyon.
Twitter’ın CEO’su Jack Dorsey, önemli bir başarıya imza attı. Kafasında bir fikir vardı ve kendini bu fikre adadı. Dorsey’e göre başarının en önemli adımlarından biri fikrinize tutkulu bir şekilde bağlanmak. O zaman bu yazıyı Jack Dorsey’in bu güzel sözüyle bitirelim, ¨Bir işe başlarken hiçbir zaman ‘bir iş kurmak istiyorum’. demezsiniz. Her zaman ¨bu fikir hakkında gerçekten tutkuluyum ve başarmak için ne gerekiyorsa yapacağım.’ dersiniz. Bu başlangıç için en sağlıklı yoldur¨